Prömiyer’e hiç denk geldiniz mi bilmiyorum. Ben bu sezon iki prömiyere katılarak verimli bir başlangıç yaptığımı düşünüyorum ve şimdiden 6 oyun seyrini geride bıraktım. Prömiyer nedir gibi bir başlık kullanarak romantik bir yazı yazmak istediysem de başaramadım. Elde kalanları yazıyorum.
Prömiyer sevgili Türk Dil Kurumu* sözlüğünde şu şekilde ifade edilmiş,prömiyerisim, tiyatro, Fransızca premièreİlk gösteri.
Şimdi gelelim Prömiyer’in tiyatroda bir seyirci gözünden ne ifade ettiğine
Her zaman için prömiyer beni daha çok heyecanlandırmıştır. Oyuncuların ilk kez seyirci ile buluşma anı, belki yüzlerce saat emek ve yavaşca birleşen detaylar…
Prömiyer’in en bariz özelliği ilk gösteri ya da ilk temsil oluşu olsa da tiyatroda prömiyer sonunda oyuncular, her finalde olduğu gibi alkış alırlar ve sonrasında oyun ekibinden biri elinde bir liste ile belirir. Kişisel paylaşımları varsa aktarır ve sırayla tüm oyun ekibini terzisinden kostüm tasarımcısına yazardan oyuncuya belirli bir sıra ile tek tek davet eder. Her biri selam durur seyirciye. Bazen mikrofona birkaç cümle ilişir ki en çok o anları beklerim ben, çünkü hikayesinden bir parça bırakır sahneye ve daha da aydınlanır oyun. Özeldir bu anlar ve nasıl ki tiyatro her bir oyunda kendini yeniler ve eşsizdir, prömiyer de bir kez olur ve aramızdan ayrılır. Oradaysanız oradasınızdır, değilseniz değil. Ben her prömiyere gittiğimde kendimi şanslı hissederim, belki hiçbir oyunda hissedemeyeceğim bir an yaşayabileceğim için.
Prömiyer aynı zamanda başlangıç noktasıdır. Oyun o an başlar ve zaman içinde evrilir. İlk oyun ile bir sonraki eşit olmaz. Her ne kadar çerçeve aynı olsa da içi değişir. Genel olarak bir oyundan çıktığımda kendime bir kez daha seyreder miyim diye soruyorum. Siz de kendinize sorun ve içinizden bir ses “asla” demiyorsa ikinci şansı vermek için tereddüt etmeyin. İkinci kez oyundan ayrılırken içinizdeki ses “bir daha asla” demiyorsa üçüncü şansı da verebilirsiniz. Merak etmeyin hiçbiri aynı olmayacak. Her şey aynı dahi olsa siz değişmiş olacaksınız. Sizce de öyle değil mi?