DD:S6E18 Murat Mahmutyazıcıoğlu, BAM İstanbul, Oyunun Ritmi ve Oyuncunun Yapabilirliği
Murat Mahmutyazıcıoğlu ile çocukluğunun geçtiği Ankara’da bu sefer bi’ turne vesilesiyle buluştuk ve Kütahya’da izlediği bi’ oyunla içinde yer eden ve yakasını bırakmayan tiyatro ‘canavar’ından İstanbul’da İç Mimarlık okurken yine izlediği bi’ Şahika Tekand oyunuyla hayatının kararını verdiği o dönüm noktasına; oyunculuktan yazarlığa uzanan tiyatro yolculuğunda ürettiklerine ve de kurucusu olduğu BAM İstanbul’a dair çok keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.
Murat Mahmutyazıcıoğlu’na ilettiğimiz sorular şunlardı:
1979 Kütahya doğumlusunuz fakat Ankara’da büyüdünüz hatta tiyatro ilginiz de yine bu şehirde filizlenmiş sanırım; biraz o yıllara dönsek ve tiyatronun sizde hissettirdiklerini konuşsak neler anlatırsınız?
Kariyer yolculuğunuz da aslında sanatsal bağlamdan kopmadan ilerlemiş ve Güzel Sanatlar Fakültesi İç Mimarlık Bölümü’nde lisans eğitiminizi tamamlamışsınız; peki oradaki yol ayrımını sorsam, neydi sizi sonrasında tiyatroya yönelten an ya da anı?
Studio Oyuncuları’nda oyunculuk eğitimi aldınız ve Kadir Has Üniversitesi Film ve Drama Bölümü’nde yüksek lisans yaptınız peki sizi oyunculuktan çok yazarlığa sürükleyen ne oldu?
Benim sizin kaleminizi tanıdığım ilk eseriniz Fü podacto’da kulak tiyatrosu olarak dinlemiştim ve çok etkilenmiştim o sahici diyaloglardan ancak yaşayan ya da bizzat şahit olan bu kadarını yazabilir dedirtmişti doğrusu sonrasında basılı diğer oyunlarınızı da aldım ve her birinin o incelikli dili tarafından büyülendim. Siz yazarken nasıl bir düşsel ve düşünsel süreçten geçersiniz peki; bir takım kıvılcımlar mı tetikler masa başına geçmenizi onu da merak ediyorum.
Sen İstanbul’dan Daha Güzelsin, Kader Can ve Istırap Korosu’nda hem yönetmen hem yazar sıfatıyla o güzelim eseri seyirciyle buluşturdunuz; bu tercih ettiğiniz bir şey mi peki yani yazarken zihninizdeki rejiyle ona can vermek için mi yazarsınız; başka bir yönetimin objektif bakış açısına ne kadar ihtiyaç duyarsınız?
Bir yol hikâyesi diye tanımladığınız Toz -ki ilk izlediğimde hemen metni alıp okuma isteği doğurmuştu bende- nasıl bir iz bıraksın diye yazılmıştı sizin zihninizde ve seyircilerin geri dönüşleri sizi nasıl etkiledi onu da sormak isterim.
Kurucusu olduğunuz Bam İstanbul’un bi’ manifestosu var mı sizi ve eserlerinizi anlatan merak ediyorum doğrusu, sözle ya da görselle de anlatabilirsiniz.
Bizim yayın adımız da olan “dördüncü duvar” kavramına sizin bakış açınızı sormak isterim.(Yazar / yönetmen / oyuncu farklı sıfatlarınızla değerlendirebilirsiniz)
Kendisine bu hoş sohbet için çok teşekkür ederiz.