Mine Nur Şen'le daha çocukken farkında olmadan arayıp bulduğu hikâyeyi dönüştüren karakterlerle keşfettiği tiyatro tutkusundan başlayarak Boğaziçi Üniversitesi'nde Kimya Mühendisliği okurken tiyatro topluluğunda yaptığı okumaların katkısıyla Sosyoloji'ye evrilen lisans hayatına; Kadir Has Üniversitesi'ndeki Film ve Drama Yüksek Lisans Programı'ndan şimdilerde bi' muhabbet kuşunun kanatlarıyla kendini bulmak için yola çıkan Yıldız'ın o eşsiz yolculuğuna ve değişen/dönüşen yaşam öyküsünde yarattığı oyun alanlarına dair keyifli bi' söyleşi gerçekleştirdik.
1. Herkesin tiyatro yolculuğu biricik elbette; peki sizin için bu yol nasıl başladı; bi’ keşfetme/keşfedilme hikâyeniz var mı tiyatro tutkunuza dair merak ediyorum doğrusu.
2. Boğaziçi Üniversitesi’nde Kimya Mühendisliği okurken Sosyoloji’ye evrilen dönüm noktanızı konuşarak devam edelim isterim.
3. Kadir Has Üniversitesi Tiyatro Bölümü, son yıllarda verdiği mezunlarla kendi ekolünü ayrı bi’ yere koymayı başaran ve oldukça fark yaratan oyuncularla bizi buluşturan bir kurum bence –izleyici perspektifinden bana yansıyan bu şekilde en azından- peki sizi özellikle orada Film ve Drama Yüksek Lisans Programı’nda eğitim almaya iten benzer sebepler var mıydı; siz okul yıllarınızı nasıl tanımlarsınız beklentileriniz ve kazanımlarınız açısından?
4. İstanbul’da tiyatro yapmak hâlihazırda o şehirde okurken sizin için kolaylaştırıcı bir sebep miydi; şehrin sizin ve mesleğiniz için anlamı üzerinden de konuşabiliriz.
5. Benim de sizi sahnede keşfettiğim oyun olan Yıldız, gerek nahif metniyle gerek ustalıklı rejisiyle ve tabii sizin muazzam oyunculuğunuzla son yıllarda her anlamda iyi hissederek sahneden ayrıldığım nadir eserlerden biri. Sizin bu güzel metinle yollarınız nasıl kesişti, bu yaratıcı ekip nasıl bir araya geldi, biraz perde arkasını konuşalım isterim.
6. Yıldız’ın karaktere büründüğü süreçteki bireysel kattıklarınızı da merak ediyorum; yönetmenin sizin inisiyatifinize bıraktığı alanlar var mıydı; siz bi’ kuş olmayı anlama sürecinde zihninizde/bedeninizde neler keşfettiniz?
7. Son yıllarda farklı gerekçelerle tercih edilen tek kişilik oyunlara sizin –oynayan- olarak bakış açınız nedir; bu rol özelinde sizi özgürleştirdiğini söyleyebilir miyiz; Yıldız’ın sahnede bir partneri olsa ne/nasıl farklı olurdu sizce?
8. Tiyatroculuk yolculuğunuzda kendinizi her daim sahne üzerinde mi hayal ediyorsunuz; sahne arkasında kendi yazdığınız bir metni oynamak ve/veya yönetmek gibi nihai hedefleriniz var mıdır merak ediyorum.
9. Hâlihazırda İstanbul’da tiyatro yapan biri olarak şehrin sunduğu ekran önü projelerine nasıl bakıyorsunuz, hedefleriniz arasında var mı dizi/film sektöründe oyunculuk yapmak?
10. Bizim yayın adımız da olan dördüncü duvar kavramına sizin bakış açınız nedir?
Kendisine bu hoş sohbet için çok teşekkür ederiz.
Harika bir bölüm olduğuna eminim, dinlemek için sabırsızlanıyorum.