DD:S7E14 Ceren Özcan, Teorik Düşünme Pratiği ve Kült Sahne
Ceren Özcan'la Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi'nde öğrenciyken başladığı tiyatro pratiğinden ODTÜ'de Sosyoloji okurken ODTÜ Oyuncuları'yla ürettiklerine; içine düşen "anlatı" meselesiyle Ankara Üniversitesi DTCF Tiyatro bünyesinde yaptığı yüksek lisans ve ardından seyirci ilişkisi odaklı doktora çalışmalarına; parçası olduğu Genç Sahne ve Boş Sahne ekipleriyle
çocukluğa ilişkin inceltilmiş bi' yaklaşımla sahneye koydukları oyunlara ve bu süreçte sosyoloji bilgisiyle düşünce tarihinde uğradığı duraklara dair keyifli bi' söyleşi gerçekleştirdik.
1. 1987 İstanbul doğumlusunuz ve sanırım üniversite okumak için Ankara’ya geliyorsunuz; o aradaki zaman dilimini hatırlayarak başlamak isterim; o dönemde izlediğiniz oyunların bir etkisi oldu mu acaba şimdiki üretimlerinizde merak ediyorum.
2. ODTÜ’de Sosyoloji okuduğunuz yıllara dönecek olursak eş zamanlı ODTÜ Oyuncuları bünyesindeki üretimlerinizi de düşünerek bölümünüzün tiyatroya bakış açınızda size kazandırdıklarını sormak isterim.
3. Yüksek lisans ve doktora süreciniz için sanırım tam anlamıyla tiyatro odağında çalışmak ve bu uğurda araştırma yapmak için yola çıkıyorsunuz; peki örneğini pek de göremediğimiz tiyatro alanındaki akademik çalışmaların gerekliliğine -alandaki ihtiyaca- dair siz neler söylemek istersiniz? (farklı disiplinden gelip süreci bizzat deneyimleyen biri olarak)
4. Yazdığınız, yönettiğiniz, dramaturjisini yaptığınız oyunları düşündüğümüzde dile gelmesini istediğiniz şeylerin ortak bir yönünden bahsedebilir miyiz; daha doğrusu siz neyin duyulması için sahnede ya da sahne arkasında emek veriyorsunuz diye sormak isterim.
5. Yıllardır nitelikli çocuk tiyatrosu adına içinde bulunduğunuz projeler de bu alandaki iyileşmeye dair tiyatro severleri ümitlendiriyor doğrusu; peki ben sizin bu alanda tiyatro yapmayı sürdürme motivasyonunuzu sormak istiyorum.
6. Sizin için ayrı bir anlamı olan anlatısal olan ve dramatik olan arasındaki ilişkiyi de konuşalım isterim -ki üzerine yazılmış kapsamlı bir teziniz de var; ben özellikle oyuncuyu hikâye anlatıcısı olarak gören yaklaşım üzerinden sizden kısaca da olsa dinlemek isterim.
7. Ankara seyircisinin belleğinde yer edinmiş bir mekân geçtiğimiz günlerde sizin de kurucusu olduğunuz yeni bir sahneyle perdesini açtı. İlk günden beri oldukça nitelikli işlerle seyircisini besleyen Kült Sahne’ye dair siz neler hissediyorsunuz, nasıl hayaller kuruyorsunuz?
8. Bizim yayın adımız da olan dördüncü duvar kavramına sizin bakış açınız nedir?
Kendisine bu hoş sohbet için çok teşekkür ederiz.