DDX:S4E2 Ayşe Emel Mesci, Baleden Tiyatroya, Çok Kültürlü Tiyatro Anlayışı, “Boynu Bükük Öldüler”
Ayşe Emel Mesci’yle baleden tiyatroya uzanan sanat yolculuğundan 50 yılı aşkın tiyatro serüveninde edindiği çok kültürlü bakış açısına ve geçtiğimiz aylarda Yılmaz Güney’in romanından uyarlanan Adana Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları bünyesinde sahneye koyduğu “Boynu Bükük Öldüler” adlı tiyatro oyuna dair keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.
Ayşe Emel Mesci’ye sorduğumuz sorular şunlardı:
Bir ‘aydınlanma ateşi’ olarak tanımladığınız ve “Prometheus’un yaktığı o ateşi devam ettiriyoruz” dediğiniz tiyatronun sizdeki ilk kıvılcımını konuşarak başlayalım; bale ile başladığınız sanat yolculuğunuz nasıl oldu da tiyatroya evrildi?
Yaşamı boyunca pek çok şeye göğüs germiş ve fakat hep üretmiş biri olarak; sanatın olmazsa olmazı o yılmazlık ruhunu da beslediniz elbette; fakat bu süreçte özelikle yurtdışında kaldığınız dönemde ülkedeki tiyatroya uzaktan bakmak sizin sanat üretiminize nasıl katkı sağladı; o çok kültürlü bakış açınızı konuşabiliriz.
Şimdi biraz Ankara özelinde ürettiklerinizi hatırlatalım dinleyicilerimize; benim de 15 yıllık izleyicilik serüvenimde sahnede görme fırsatı bulduğum o eşsiz eserler:
2006 Kurban
2009 Kerbela
2011 Orkestra
2012 Ceserat Ana ve Çocukları
2013 Bernarda Alba’nın Evi
hepsi de sahnelendiği dönemlerde çok ses getiren, ödüllerle taçlandırılan ve bugün bile izleyicinin zihninde/gönlünde bir yeri olan şaheserler diyebilirim; art arda elde edilen bu güzel başarılar özelinde metin seçimlerindeki kıstaslarınızı sormak isterim.Sanat birikiminizi yeni nesillerle paylaştığınız eğitmenlik rolünüzden de konuşalım isterim; geleceğin tiyatro insanlarına katkı sağlamanın sizde hissettirdiklerini merak ediyorum; eserlerinizle iz bırakmak elbette çok kıymetli peki gençlerle bu deneyimi paylaşmak ve onlardaki yansımasını görmek ne anlama geliyor sizin için?
Sohbetimizin sonlarına yaklaşırken üretkenliğiniz en son örneklerinden rejisini üstlendiğiniz Boynu Bükük Öldüler oyunu üzerine de konuşalım isterim; bir söyleşinizde de bahsettiğiniz üzere Yılmaz Güney’in bir nevi vasiyetini gerçekleştirdiğiniz, aynı adlı romanından uyarlanan bu oyunun sizin için anlamını ve nihayetinde ortaya çıkan performansı sormak isterim.
Son olarak bizim yayın adımız da olan Dördüncü Duvar kavramına sizin bakış açınızı sormak isterim.
Kendisine bu keyifli sohbet için teşekkür ederiz.